“Pek arkadaş canlısı olduğu söylenemezdi. Aslında bir süre izleseniz, insanlardan hoşlanmadığını bile düşünebilirdiniz. Bana sorarsanız insanlara karşı -hoşlanmamak da dahil olmak üzere- herhangi bir şey hissetmiyordu. İnsanlar umrunda değildi diyebilirim. Okuldan çıktıktan sonra tüm gününü evlerinin kasvetli bodrumunda geçirirdi. Sıkı bir kart koleksiyonu vardı ve vaktinin çoğunu o saçma şeylerle harcardı. O kartlarda ne buluyordu […]