“Daha çok çalışmalıyım.” “Hiç hata yapmamalıyım.” “Hiç günah işlememeliyim.” Tanıdık geldi mi? Gereklilik ifadeleri, zihnimizde kendimize (ve bazen başkalarına) koyduğumuz katı kurallardır. Bu kurallar genellikle “-meli” ve “-malı” ekleriyle belirir ve sanki evrensel yasalar gibi tartışmasız kabul edilir. Sorun şu ki bu ifadeler, kulağa motive edici gibi gelse de çoğu zaman üzerimizde gereksiz baskı yaratır. […]
Duygusal Akıl Yürütme Nedir?
Sabah uyandınız, moraliniz bozuk. Hemen: “Demek ki bugün kötü geçecek.” Bir sunumdan önce heyecanlandınız: “Kesin berbat bir sunum yapacağım.” Duygusal akıl yürütme, hislerimizi doğrudan gerçeğin kanıtı olarak kabul etme eğilimidir. Yani “Öyle hissediyorsam, demek ki öyledir” mantığı. Bu, bazen işe yarar gibi görünse de çoğu zaman bizi yanıltır. Çünkü duygular, gerçeğin tamamını değil, sadece o […]
Olumluyu Filtreleme / Olumsuza Odaklanma Nedir?
Bir sınavdan 90 aldınız, on sorudan dokuzunu doğru yaptınız. Normal tepki: “Gayet iyi!” Olumsuza odaklanma tepkisi: “Bir soruyu nasıl yanlış yaparım ya, rezil oldum.” Olumluyu filtreleme, yaşanan olumlu olayları görmezden gelip dikkati yalnızca olumsuz olanlara yoğunlaştırma eğilimidir. Yani beyniniz sanki bir “negatif dedektör” takmış gibi sürekli kötüye odaklanır, iyiyi ise arka planda bırakır. Bu çarpıtmada […]
Kişiselleştirme Nedir?
Arkadaşınız size mesaj atmadı. Hemen: “Kesin bana kırıldı.” İş yerinde proje iptal oldu. Aklınızda tek cümle: “Bunun sorumlusu kesin benim.” Bir çocuk parkta ağlıyor. İç sesiniz: “Acaba ben mi üzdüm?” Kişiselleştirme, kontrolümüz dışında gelişen olayları kendimizle ilişkilendirme, başımıza gelen her iyi ya da kötü durumun merkezinde kendimizi görme eğilimidir. Yani sanki dünyanın tüm olayları bizim […]