Evde otururken “Spor yapmam lazım” diye düşündünüz ama sonra “Bugün hava biraz kapalı, üşütmeyeyim” deyip battaniyeye gömüldünüz mü?
Ya da sınavdan düşük not alınca “Zaten hoca bana takmıştı” diyerek içsel huzuru yakaladınız mı?
İşte mantığa bürüme, hoş olmayan bir durumun veya davranışın arkasına mantıklı görünen ama aslında bahaneden ibaret bir açıklama yerleştirmektir. Zihnimiz bu yöntemi, suçluluk, hayal kırıklığı ya da başarısızlık hissinden kaçmak için kullanır.
Günlük hayattan örnekler:
- Diyete sadık kalamayıp “Vücut zaten şekere ihtiyaç duyar” demek.
- Terfi alamayınca “Zaten o pozisyon çok stresliydi” diye düşünmek.
- Yeni alınan ayakkabının pahalı olması karşısında “Kaliteli şey uzun ömürlüdür” diye kendini ikna etmek.
Bu mekanizma, kısa vadede ruh sağlığımızı korur çünkü olayın “acı gerçek” tarafını görmezden gelmemizi sağlar. Ama uzun vadede, hatalardan ders çıkarmamızı engelleyebilir.
Kısacası mantığa bürüme, gerçekleri olduğu gibi görmek yerine, zihinsel Photoshop’la üzerini süsleyip duvara asmak gibidir. Uzaktan bakınca güzel durur, ama yakından bakınca rötuşlar fena sırıtabilir.