Freudyen "Bir puro, bazen sadece bir purodur."
  • Anasayfa
  • Günce
  • Hakkımda
  • İletişim
Homepage > Blog > Kuramlar > Freud’den Kopanlar: Alfred Adler

Freud’den Kopanlar: Alfred Adler

ms98ms8ms268

Psikolojiye ilgi duyan herkes bilir ki Freud, kuramının merkezinde yer alan libido ve cinsellik kavramlarının tartışmaya açılmasından hiç hoşlanmazdı. Bu nedenle, Freud’ün çevresinde toplanan birçok meslektaşı zamanla kendi yollarını çizdi. İşte bu isimlerden biri de, “Bireysel Psikoloji” ekolünün kurucusu Alfred Adler’dir.

Alfred Adler Kimdir?

1870 yılında Viyana’da dünyaya gelen Alfred Adler, çocukluğunda ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele etti. Zayıflık, hastalık ve hayatta kalma mücadelesi, onun psikolojiye bakışını derinden etkiledi. Daha sonra tıp eğitimi alan Adler, gözlemlerini ve klinik deneyimlerini insanın zayıflıklarını, eksikliklerini ve bu eksiklikleri telafi etme çabasını açıklamak için kullandı.

Onun en çok bilinen katkılarından biri, “aşağılık duygusu” kavramıdır. Adler’e göre her insan, yaşamının bir döneminde kendini yetersiz hisseder. Bu duygu bazen kişiyi daha çalışkan ve üretken kılar, bazen de yıkıcı davranışlara sürükler.

Freud ve Adler

Adler, Freud’le tanıştıktan sonra kısa sürede psikanalitik topluluğun en önemli isimlerinden biri haline geldi. Freud, Adler’i öyle değerli görüyordu ki Uluslararası Psikanalitik Derneği’nin ilk başkanlığını ona verdi. Ancak çok geçmeden aralarındaki görüş ayrılıkları su yüzüne çıktı.

Freud insan davranışlarının temelinde cinselliği görürken, Adler bunun yerine “güç ve üstünlük arzusunu” koydu. İnsanların esas motivasyonunu, eksikliklerini telafi etme ve daha güçlü olma çabasında buldu. Bu görüş, Freud’un teorisine taban tabana zıttı ve sonunda yollar ayrıldı.

Adler’in Kuramı ve Bireysel Psikoloji

Adler’in Freud’den ayrılışı, sadece bir fikir ayrılığı değil, yepyeni bir ekolün doğuşu oldu: Bireysel Psikoloji. Adler, bireyi anlamak için sadece içgüdülere değil, sosyal çevresine de bakmak gerektiğini savundu. Ona göre insan, toplumdan ayrı düşünülemezdi.

Adler’in “yaşam stili” kavramı da bu noktada önemlidir. Her birey, çocuklukta yaşadığı deneyimler ve aile ilişkileri sayesinde dünyaya bir bakış açısı geliştirir ve bu bakış açısı hayat boyu davranışlarını şekillendirir.

Doğum Sırası ve Kardeşlik Dinamikleri

Adler’in kuramını eşsiz kılan kavramlardan biri de doğum sırasıdır. Ona göre ailede kaçıncı çocuk olduğumuz, kişiliğimiz üzerinde kalıcı etkiler bırakır:

  • İlk çocuklar bir dönem ilgi odağı iken kardeşin gelişiyle tahtından indirilmiş hisseder. Bu yüzden sorumluluk sahibi ve lider ruhlu olabilirler ama bazen fazla otoriterleşirler.
  • Ortanca çocuklar sürekli bir denge arayışındadır. Büyük kardeşi aşma, küçük kardeşi geçmeme çabası onları rekabetçi yapabilir.
  • En küçük çocuklar ailenin göz bebeğidir. Yaratıcı, sosyal ve esnek olabilirler ama bazen aşırı bağımlı davranışlar geliştirebilirler.
  • Tek çocuklar paylaşmayı öğrenmekte zorlanabilir, ancak yetişkinlerle fazla vakit geçirdikleri için daha olgun davranabilirler.

Adler, bu etkilerin katı kurallar olmadığını, ama kişilik gelişimini anlamada güçlü ipuçları sunduğunu vurgulamıştır.

Adler’in Terapi Anlayışı

Adler’in terapiye yaklaşımı, Freud’ünkinden çok farklıydı. Freud, bireyin bilinçdışını çözmeye odaklanırken, Adler toplumsal bağların ve ilişkilerin önemine dikkat çekti. Ona göre terapi, bireyin yalnızca iç dünyasına değil, topluma uyumuna da hizmet etmeliydi.

Adler’in “toplumsal ilgi” kavramı burada devreye girer: İnsan, başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurarak psikolojik dengelere ulaşır. Bu yüzden Adlerci terapide terapist, danışan üzerinde otoriter bir figür değil; daha çok yol gösteren, iş birliği yapan bir eşlikçidir.

Günümüzde Adler’in İzleri

Adler’in fikirleri, bugün hâlâ birçok alanda yaşamaya devam ediyor. Özellikle:

  • Aile terapisi
  • Eğitim psikolojisi
  • Danışmanlık süreçleri

gibi alanlarda Adler’in etkisi çok belirgindir. Doğum sırasının dikkate alınması, aşağılık duygusu kavramının kullanılması ve bireyin sosyal bağlarının önemsenmesi, Adler’den miras kalan temel yaklaşımlardır.

Bugün “bireyi toplumdan ayrı düşünemeyiz” diyen pek çok modern kuramda Adler’in izleri görülmektedir.

Sonuç: Freud İçin Bir Hayal Kırıklığı, Psikoloji İçin Bir Kazanç

Adler’in Freud’den kopuşu, Freud için büyük bir hayal kırıklığı olsa da psikoloji için yeni bir kazanç anlamına geldi. Adler’in bireysel psikolojisi, insanı yalnızca içgüdüleriyle değil, toplumsal bağlarıyla da anlamamız gerektiğini hatırlattı.

Freud’ün katı çizgilerinden ayrılan Adler, psikolojiye sosyal boyut kazandırdı. Bugün bile psikoloji öğrencileri ve meraklıları için Adler’in fikirleri canlılığını koruyor.

Ayrıca ilginizi çekebilir: Freud’den Kopanlar: Carl Gustav Jung

 

 

freudyen.com kaynaklı bu içeriği bir yerlerde paylaşmak ister misin?
Adler Freud ilişkisi Adlerci psikoloji Adlerci terapi Adler’in doğum sırası teorisi Adler’in fikirleri Adler’in günümüzdeki etkileri Adler’in katkıları Adler’in terapi anlayışı Adler’in yaşam öyküsü aile terapisi Alfred Adler aşağılık duygusu aşağılık kompleksi bireyin gelişimi bireysel psikoloji bireysel psikoloji kuramı doğum sırası eğitim psikolojisi freud Freud Adler ayrılığı Freud ekolü Freud sonrası psikoloji Freud ve Adler Freud’den kopan psikologlar Freud’den kopanlar Freud’le çatışan psikologlar Freud’ün hayal kırıklıkları Freud’un öğrencileri Freud’un takipçileri kardeşlik dinamikleri kolektif psikoloji modern psikoloji psikanalitik dernek psikanalitik kuram psikanalitik psikoloji psikanaliz psikanalizden ayrılanlar psikoloji blog yazısı psikoloji ekolleri psikoloji kuramları psikoloji öğrencileri için Adler psikoloji tarihi psikoterapi tarihi sosyal bağlar telafi mekanizması toplumsal ilgi üstünlük arzusu üstünlük çabası yaşam stili
Önceki İçerikKumar Bağımlılığına Psikanalitik Penceresinden Bakış

Benzer İçerik

  • dK62dK2dK202
    Kumar Bağımlılığına Psikanalitik Penceresinden Bakış
  • eP72eP7eP817
    Fantezi Kurma Nedir?

Kategoriler

  • Bilişsel Çarpıtmalar
  • Kişilik Bozuklukları
  • Konu Dışı
  • Kuramlar
  • Olgular
  • PDR Servisi
  • Savunma Mekanizmaları
  • Sözlük

Freud'den

Düşte, uyanık belleğimizin ulaşamadığı bilgilere ulaştığımızı ve onları hatırladığımızı kabul etmek zorundayız. Düş yaşamı hiperamneziktir.

— Sigmund Freud

Arananlar

adler Analitik Psikoloji analitik psikoloji kavramları bastırılmış duygular bilinç bilinçdışı savunmalar bilinçdışı savunma yolları bilişsel davranışçı terapi bilişsel çarpıtmalar Carl Gustav Jung dsm düşünce esnekliği düşünce hataları ego fiksasyon freud Freud savunma mekanizmaları freudyen kavramlar id id ego süperego farkı jung jung arketipleri jung psikoloji kişilik bozuklukları Kolektif Bilinçdışı kpss olumsuz düşünce kalıpları olumsuz düşünme kalıpları otomatik olumsuz düşünceler pdr psikanalitik psikanalitik kuram psikanalitik savunmalar psikanaliz psikiyatri psikoloji psikolojik baş etme psikolojik kavramlar psikolojik savunma psikoterapi saldırganlık savunma mekanizmaları savunma mekanizmaları örnekleri süperego yansıtma nedir
Aksi belirtilmedikçe, yayınlanan sair içerik özgün olup, yayınlanan bütün içeriğin her hakkı saklıdır. Atıflı veya atıfsız hiçbir şekilde kullanılamaz.
© Freudyen, 2019-2025
Web sitemizdeki deneyiminizi iyileştirmek için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanıyoruz. Detaylı bilgiye >>Aydınlatma Metni<< sayfamızdan erişebilirsiniz. Kabul Et | Reddet
Aydınlatma Metni

Privacy Overview

This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
Necessary
Her Zaman Etkin
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
Non-necessary
Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
KAYDET & ONAYLA