Hiç sevmediğiniz birinin yanına gidip aşırı güleryüzlü davrandığınız oldu mu?
Ya da “Sinir oluyorum” dediğiniz biriyle karşılaşınca “Ayy seni gördüğüme ne kadar sevindim!” dediğiniz?
İşte karşıt tepki geliştirme, bilinçdışı olarak hissettiğimiz bir duygunun tam tersini sergileyerek o duyguyu bastırma çabasıdır. Yani içten içe öfke, kıskançlık veya hoşnutsuzluk hissederken, dışarıda “tam bir sevgi kelebeği” performansı sergilemek gibi.
Günlük hayattan örnekler:
- Hoşlanmadığınız komşunuza sürekli ikramlarda bulunmak.
- Rekabet ettiğiniz iş arkadaşınızı herkesin içinde övmek.
- Çocuğunuzun arkadaşını sevmeyip, onun yanında aşırı ilgili görünmek.
Bu mekanizma, çoğu zaman toplumsal uyumu korumak veya kendi içsel çatışmamızla yüzleşmemek için devreye girer. Zihnimiz der ki: “Asıl duygunu gösterirsen işler karışır, o yüzden tam tersini yap!”
Kısa vadede ilişkileri yumuşatabilir ama uzun vadede içsel bir gerilim yaratır. Çünkü içimizdeki gerçek his ile dışarıya verdiğimiz görüntü arasında bir uçurum oluşur. Ve o uçurum, bir gün farkında olmadan ağzımızdan dökülen bir cümleyle kapanabilir… ya da patlayabilir.