Patronunuz toplantıda size haksız yere çıkıştı. Siz de “Efendim öyle değil…” demek yerine susup eve geldiniz.
Ve… kediniz masanın üstünde uyurken hafifçe “Hadi ordan!” diye ittirdiniz.
İşte bu, yer değiştirmenin küçük bir sahnesi. Yani öfke, hayal kırıklığı veya başka yoğun duyguları, asıl kaynağına değil, daha güvenli veya ulaşılabilir bir hedefe yöneltme hâli.
Günlük hayattan örnekler:
- Trafikte sinirlenen kişinin eve gelip ailesine ters davranması.
- Öğretmeninden azar işiten öğrencinin sınıfta arkadaşına bağırması.
- İlişkideki gerginliği iş arkadaşına yansıtmak.
Bilinçdışı olarak zihin, asıl hedefe yönelmenin riskli olduğunu düşünür. Patronunuza bağırmak işinizi kaybettirebilir; ama kediniz size dava açmaz (muhtemelen).
Psikanalitik kurama göre bu, saldırganlık gibi duyguların daha “güvenli” bir hedefe taşınmasıdır. Kısa vadede patlamayı önler, ancak uzun vadede ilişkileri yıpratabilir.
Sonuç olarak yer değiştirme, duygusal enerjinin adresini yanlış yazmaktır. Kargo yerine ulaşır, ama alıcı yanlış kişidir.