Aktarımı hatırlıyorsun değil mi? Danışanın, geçmişteki duygularını terapistine yansıtması… İşte karşı aktarım, bunun ters yönde gerçekleşen versiyonu. Yani bu kez top, terapistin sahasında. Karşı aktarım, terapistin kendi geçmiş deneyimlerinden, kişisel duygularından ve bilinçdışı süreçlerinden etkilenerek danışanına karşı özel (ve bazen fazla yoğun) duygular geliştirmesidir. Kısacası terapistin kendi “duygusal bagajının” terapi odasına sızmasıdır. Örneğin, terapist danışanına […]
Aktarım (Transference) Nedir?
Psikoterapi odasında oturuyorsunuz… Terapistiniz sakin sakin sizi dinliyor. Bir noktada fark ediyorsunuz ki, ona karşı normalde tanımadığınız birine duymayacağınız kadar güçlü duygular beslemeye başlamışsınız. Bazen sanki en iyi arkadaşınız, bazen ebeveyniniz, bazen de hiç hoşlanmadığınız eski sevgiliniz gibi geliyor. İşte bu durumun psikanalitik adı aktarımdır. Aktarım, geçmişte hayatımızda önemli bir yer tutmuş kişilerle (ebeveyn, kardeş, […]
Süperego Nedir?
Freud’un ünlü üçlüsünün disiplinli, kuralcı, “yapma etme” diyen tarafıyla tanışın: Süperego. Eğer İd, içimizdeki sınırsız istekler ve Ego, bu istekleri mantık süzgecinden geçiren arabulucu ise, Süperego tam anlamıyla içimizdeki ebeveyn gibidir. Süperego, çocuklukta anne babadan, öğretmenlerden, toplumdan, kültürden öğrenilen ahlaki değerler, kurallar ve “doğru-yanlış” anlayışıyla oluşur. Yani başkaları bize neyin ayıp, neyin günah, neyin yanlış […]
Ego Nedir?
Freud’un ünlü kişilik üçlüsünün ortanca çocuğu: Ego. İd’in bitmek bilmez “Hemen isterim!” çığlıklarıyla, Süperego’nun “Ama kurallar var!” sert bakışları arasında sıkışmış, diplomatik, ara bulucu bir karakter düşünün. İşte o, Ego’dur. Ego, gerçeklik ilkesi ile çalışır. Yani hayatta kalabilmek ve ilişkilerimizi sürdürebilmek için hem içimizdeki dürtüleri hem de dış dünyanın kurallarını dikkate alır. İd gibi “Şimdi […]