Sabah işe geç kaldınız. Normal tepki: “Biraz trafikte oyalanmışım, yetişirim.” Felaketleştirme tepkisi: “Kesin patron kovacak, işsiz kalacağım, kredi kartı borçları birikecek, sonunda köprü altında yaşayacağım!” Felaketleştirme, küçük bir sorunu zihnimizde hızla “kıyamet senaryosu”na dönüştürme eğilimidir. Yani olayları en kötü ihtimal üzerinden değerlendirmek ve aradaki tüm mantıklı seçenekleri atlamak. Bu çarpıtmada mantıklı olasılıklar pek iş yapmaz; […]
Ya Hep Ya Hiç Düşüncesi (Siyah-Beyaz Düşünme) Nedir?
Diyelim ki diyete başladınız, üç gündür tertemiz beslendiniz… Derken akşam bir dilim baklava yediniz. Normal bir bakış açısı: “Tamam, biraz kaçırdım ama yarın kaldığım yerden devam ederim.” Ya hep ya hiç düşüncesine sahip bir bakış açısı: “Bitti! Diyet çöktü! Artık bu saatten sonra iki kilo baklava yesem de fark etmez!” Ya hep ya hiç düşüncesi, […]
Bilişsel Çarpıtma Nedir?
Diyelim ki arkadaşınız iki gündür mesajlarınıza dönmedi. Mantıklı açıklamalar mı düşünüyorsunuz? “Yo, kesin bana kırıldı, belki de artık beni sevmiyor, belki de… hayatımdan tamamen çıkacak!” Evet… İşte bu hızlıca felakete koşan düşünce treni, bilişsel çarpıtmanın raylarından gidiyor olabilir. Bilişsel çarpıtmalar, olayları olduğundan farklı, genellikle daha olumsuz veya abartılı şekilde yorumlamamıza neden olan otomatik düşünce hatalarıdır. […]
Karşı Aktarım (Countertransference) Nedir?
Aktarımı hatırlıyorsun değil mi? Danışanın, geçmişteki duygularını terapistine yansıtması… İşte karşı aktarım, bunun ters yönde gerçekleşen versiyonu. Yani bu kez top, terapistin sahasında. Karşı aktarım, terapistin kendi geçmiş deneyimlerinden, kişisel duygularından ve bilinçdışı süreçlerinden etkilenerek danışanına karşı özel (ve bazen fazla yoğun) duygular geliştirmesidir. Kısacası terapistin kendi “duygusal bagajının” terapi odasına sızmasıdır. Örneğin, terapist danışanına […]