Bir işi biraz iyi yaptınız, beyniniz: “Ben bu işin üstadıyım, kimse elime su dökemez.” Küçücük bir hata yaptınız, beyniniz: “Mahvoldum, bittim, hayatım sona erdi.” Abartma ve küçümseme, yaşanan olayların önemini ya gereğinden fazla büyütme ya da gereğinden fazla küçültme eğilimidir. Yani zihnimizin büyüteci bazen 50x, bazen de 0.5x ayarında çalışır. Günlük hayattan birkaç örnek: Bir […]
Geleceği Tahmin Etme (Kehanette Bulunma) Nedir?
Sabah işe giderken iç sesiniz: “Kesin bugün kötü geçecek.” Bir sınava girmeden önce: “Kesin kalacağım.” Randevuya çıkarken: “Kesin rezil olacağım.” Tebrikler, kristal küreye gerek kalmadan kehanette bulunma çarpıtmasını yapıyorsunuz. Bu bilişsel çarpıtmada kişi, gelecekte olacakları sanki kesinmiş gibi öngörür. Ama burada sorun, bu öngörülerin genelde olumsuz olması ve çoğu zaman hiçbir somut kanıta dayanmamasıdır. Yani […]
Gereklilik İfadeleri (-meli / -malı Cümleleri) Nedir?
“Daha çok çalışmalıyım.” “Hiç hata yapmamalıyım.” “Hiç günah işlememeliyim.” Tanıdık geldi mi? Gereklilik ifadeleri, zihnimizde kendimize (ve bazen başkalarına) koyduğumuz katı kurallardır. Bu kurallar genellikle “-meli” ve “-malı” ekleriyle belirir ve sanki evrensel yasalar gibi tartışmasız kabul edilir. Sorun şu ki bu ifadeler, kulağa motive edici gibi gelse de çoğu zaman üzerimizde gereksiz baskı yaratır. […]
Duygusal Akıl Yürütme Nedir?
Sabah uyandınız, moraliniz bozuk. Hemen: “Demek ki bugün kötü geçecek.” Bir sunumdan önce heyecanlandınız: “Kesin berbat bir sunum yapacağım.” Duygusal akıl yürütme, hislerimizi doğrudan gerçeğin kanıtı olarak kabul etme eğilimidir. Yani “Öyle hissediyorsam, demek ki öyledir” mantığı. Bu, bazen işe yarar gibi görünse de çoğu zaman bizi yanıltır. Çünkü duygular, gerçeğin tamamını değil, sadece o […]